Üst Göz Kapağı Dolgusu

Üst Göz Kapağı Dolgusu

Üst Göz Kapağı Dolgusu, Yaşlanmanın en belirgin işaretlerinden biri gözlerimiz etrafında ortaya çıkar. Göz çevresindeki doku yaşla birlikte incelir ve elastikiyetini kaybeder. Üst göz kapağımız çöker, hacmini ve dolgunluğunu yitirir. Bu durum gözlerimizin daha yorgun, bitkin ve yaşlı görünmesine neden olur. Kişinin kendini daha yorgun ve yaşlı hissetmesine yol açan bu değişim, günümüzde estetik tıbbın sunduğu çözümlerle kolayca düzeltilebilmektedir. Üst göz kapağı dolgusu, bu noktada çökmüş göz kapağı görünümünün giderilmesi ve gözlerin daha canlı, dinlenmiş bir ifadeye kavuşturulması için tercih edilen etkili bir yöntemdir.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Nedir?

Üst göz kapağı dolgusu, göz çevresinde yaşlanma ve hacim kaybı nedeniyle oluşan çökmüş, çukur görünümü düzeltmek için uygulanan, cerrahi olmayan bir estetik prosedürdür. Bu işlemde genellikle hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri kullanılarak üst göz kapağına hacim kazandırılır ve daha genç, dinlenmiş bir görünüm elde edilir.

Göz kapağı dolgusu uygulaması nispeten yeni bir prosedür olup, geleneksel olarak bu bölge için tercih edilen cerrahi yöntemlere (blefaroplasti) non-invazif bir alternatif olarak geliştirilmiştir. Hyalüronik asit içeren dolgular, vücudumuzda doğal olarak bulunan bir madde olduğundan, alerjik reaksiyon riski oldukça düşüktür ve zamanla vücut tarafından emilir.

Üst göz kapağı dolgusu, cildin yeniden yapılanmasını teşvik eder, kollajen üretimini artırır ve göz çevresindeki cilt kalitesini iyileştirir. İşlem sadece hacim kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda cildin dokusunu ve genel görünümünü de iyileştirir. Bu nedenle yalnızca estetik açıdan değil, cilt sağlığı açısından da fayda sağlar.

Özellikle yaşlanmayla birlikte göz kapağı derisinin incelmesi, yağ dokusunun azalması ve orbital kemik kenarlarının belirginleşmesi sonucu oluşan çökkün görünüm, üst göz kapağı dolgusu ile etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Bu işlem sayesinde kaşların ve üst göz kapağının yeniden şekillendirilmesi ve gözlerin daha açık, canlı bir ifadeye kavuşturulması mümkün olur.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Nasıl Yapılır?

Üst göz kapağı dolgusu, deneyimli uzmanlar tarafından büyük bir titizlikle gerçekleştirilen bir işlemdir. Uygulama süreci genellikle şu aşamalardan oluşur:

Ön Değerlendirme ve Planlama

İşlem öncesinde, uzman hekim hastanın yüz anatomisini, göz yapısını ve beklentilerini ayrıntılı olarak değerlendirir. Bu aşamada hastanın tıbbi geçmişi, kullandığı ilaçlar ve alerjileri sorgulanır. Göz çevresinin yapısı incelenerek, hangi dolgu maddesinin kullanılacağı ve ne kadar miktarda uygulanacağı belirlenir. Ayrıca, hastaya işlemin riskleri, faydaları ve beklentileri hakkında detaylı bilgi verilir.

Hazırlık Aşaması

İşlem öncesinde göz çevresi temizlenir ve dezenfekte edilir. Hastanın konforunu sağlamak için topikal anestetik krem uygulanır. Anestezik kremin etkisini göstermesi için yaklaşık 20-30 dakika beklenir. Bu süre zarfında krem, işlem sırasında oluşabilecek ağrı ve rahatsızlık hissini minimize eder.

Dolgu Uygulaması

Üst göz kapağı dolgusunda, hyalüronik asit bazlı dolgular, çok ince iğneler veya kanüller kullanılarak deri altına hassas bir şekilde enjekte edilir. Uzman, anatomik yapıları gözeterek ve damar-sinir yapılarına zarar vermemek için büyük bir dikkatle hareket eder. Dolgu maddesi, özellikle üst göz kapağındaki çukur alanlara ve göz çevresindeki hacim kaybının olduğu bölgelere stratejik olarak yerleştirilir.

Uygulama sırasında hekim, dolgunun eşit dağılmasını sağlamak için hafif masaj yapabilir. İşlem genellikle her bir göz için birkaç dakika sürer ve toplam süre yaklaşık 15-30 dakika arasında değişebilir. Uygulama sırasında hasta uyanıktır ve hekimle iletişim halindedir, bu da sonucun hasta beklentilerine uygun olmasını sağlar.

İşlem Sonrası Bakım

Uygulama tamamlandıktan sonra, hasta işlem bölgesine soğuk kompres uygulayabilir. Bu, olası şişlik ve morarmayı azaltmaya yardımcı olur. Hekim, hastaya işlem sonrası için özel bakım talimatları verir. Genellikle işlem sonrası ilk 24-48 saat içinde:

• Göz çevresine aşırı basınç uygulamaktan kaçınılması
• Yoğun fiziksel aktivitelerden uzak durulması
• Alkol tüketiminin sınırlandırılması
• Güneş maruziyetinin minimize edilmesi
• Makyaj ürünlerinin kullanılmaması önerilir

İşlemden bir hafta sonra kontrol randevusu planlanır ve gerekirse ek düzeltmeler yapılabilir.

Sonuçların Gelişimi

Üst göz kapağı dolgusunun sonuçları genellikle hemen görünür olmakla birlikte, optimal sonuçlar için dolgunun tam olarak yerleşmesi ve olası şişliklerin geçmesi gerekmektedir. Bu süreç genellikle 1-2 hafta içinde tamamlanır. Ancak bazı hastalarda işlem sonrası şişlik ve morarma daha uzun sürebilir, bu tamamen kişinin cilt yapısına ve vücudunun iyileşme sürecine bağlıdır.

Uygulama, doğru teknik ve uygun dolgu maddesi kullanıldığında oldukça güvenlidir. Ancak her estetik işlem gibi, belli riskleri bulunmaktadır. Bu nedenle işlemin mutlaka alanında uzman, tecrübeli hekimler tarafından yapılması son derece önemlidir.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Kimler İçin Uygundur?

Üst göz kapağı dolgusu, çeşitli göz çevresi problemleri yaşayan bireyler için uygun bir çözüm olabilir. Ancak her estetik prosedürde olduğu gibi, bu işlemin de herkes için uygun olmadığını belirtmek gerekir. İşte üst göz kapağı dolgusunun uygun olabileceği kişiler:

Yaşa Bağlı Değişimler Yaşayanlar

Yaşlanmayla birlikte göz çevresindeki yağ dokusu azalır, deri incelir ve elastikiyetini kaybeder. Bu durum üst göz kapağında çöküklük ve hacim kaybı olarak kendini gösterir. 30’lu yaşlardan itibaren başlayan bu değişimler, kişinin olduğundan daha yorgun ve yaşlı görünmesine neden olabilir. Üst göz kapağı dolgusu, bu tür yaşa bağlı değişimleri yaşayan ve daha genç, dinlenmiş bir görünüm elde etmek isteyen kişiler için idealdir.

Genetik Olarak Çukur Göz Yapısına Sahip Olanlar

Bazı kişilerde genetik faktörlere bağlı olarak göz çukuru daha derindir ve üst göz kapağı doğal olarak çöküktür. Bu durum, kişinin sürekli yorgun, uykusuz veya hasta görünmesine yol açabilir. Üst göz kapağı dolgusu, genetik olarak çukur göz yapısına sahip kişilerde göz çevresine hacim kazandırarak daha canlı ve dinamik bir görünüm sağlayabilir.

Aşırı Kilo Kaybı Yaşayanlar

Hızlı ve yoğun kilo kaybı, yüzdeki yağ dokusunun da azalmasına neden olur. Bu durum özellikle göz çevresi gibi hassas bölgelerde belirgin hacim kayıplarına yol açabilir. Üst göz kapağı dolgusu, kilo kaybı sonrası göz çevresinde oluşan çöküklüğü gidermek için etkili bir çözümdür.

Cerrahi İşlem İstemeyen Kişiler

Göz kapağı estetiği için geleneksel yöntem blefaroplasti (göz kapağı ameliyatı) olsa da, ameliyat olmak istemeyen veya ameliyat için uygun olmayan kişiler için üst göz kapağı dolgusu non-invazif bir alternatif sunar. Blefaroplasti gibi cerrahi bir işleme kıyasla daha az risk taşıması, iyileşme süresinin kısa olması ve hemen sonuç vermesi dolgu uygulamasının avantajlarıdır.

Göz Makyajı Uygulamada Zorlananlar

Çökmüş üst göz kapağı yapısı, göz makyajının uygulanmasını zorlaştırabilir. Göz farı ve eyeliner gibi ürünlerin düzgün uygulanabilmesi için yeterli göz kapağı alanı gerekmektedir. Üst göz kapağı dolgusu, göz kapağı alanını genişleterek makyaj uygulamasını kolaylaştırabilir.

Kontrendikasyonlar

Ancak aşağıdaki durumlara sahip kişilerde üst göz kapağı dolgusu uygulanması önerilmez:

• Dolgu maddelerine karşı bilinen alerjisi olanlar
• Göz çevresinde aktif enfeksiyon veya dermatolojik hastalığı bulunanlar
• Otoimmün hastalıkları olanlar
• Kanama bozukluğu olanlar veya kan sulandırıcı ilaç kullananlar
• Hamile veya emziren kadınlar
• Keloid oluşumuna eğilimli kişiler

Bu durumlarda alternatif tedavi yöntemleri değerlendirilmelidir. Her durumda, işlem öncesinde detaylı bir konsültasyon ve tıbbi değerlendirme şarttır.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Hangi Durumlarda Uygulanabilir?

Üst göz kapağı dolgusu, göz çevresinde ortaya çıkan çeşitli estetik sorunların çözümünde etkili bir yöntemdir. Bu işlemin uygulanabileceği spesifik durumlar şunlardır:

Göz Kapağı Çökmesi (Dermatokalazis)

Yaşlanmayla birlikte üst göz kapağı derisinin elastikiyeti azalır ve sarkma meydana gelir. Bu durum, göz kapağının çökmesine ve gözün daha küçük görünmesine neden olur. Üst göz kapağı dolgusu, çökmüş göz kapağına hacim kazandırarak daha genç ve dinlenmiş bir görünüm sağlar.

Göz Çukuru Belirginliği (Orbital Hollowing)

Orbital kemik kenarlarının belirginleşmesi ve göz çukurunun derinleşmesi, kişinin sürekli yorgun ve bitkin görünmesine yol açabilir. Bu durum, yaşlanma, genetik faktörler veya aşırı kilo kaybı nedeniyle ortaya çıkabilir. Üst göz kapağı dolgusu, orbital bölgedeki çöküklüğü doldurarak daha yumuşak geçişli, doğal bir göz çevresi görünümü sağlar.

Göz Kapağı Asimetrisi

Doğuştan gelen veya sonradan oluşan göz kapağı asimetrisi, yüz dengesini bozabilir ve kişinin kendini rahatsız hissetmesine neden olabilir. Üst göz kapağı dolgusu, asimetrinin giderilmesinde ve göz kapakları arasında denge sağlanmasında etkili bir çözümdür.

Göz Kapağı Kırışıklıkları

Üst göz kapağında ince çizgiler ve kırışıklıklar, yaşlanmanın belirgin işaretlerindendir. Hyalüronik asit bazlı dolgular, cilt nemini artırarak ve kollajen üretimini teşvik ederek bu ince çizgilerin görünümünü azaltabilir.

Göz Kapağı Sarkması (Pitozis)

Hafif derecedeki göz kapağı sarkması (pitozis), üst göz kapağı dolgularıyla düzeltilebilir. Dolgu, göz kapağını destekleyerek hafif sarkmaları düzeltebilir ve gözün daha açık görünmesini sağlayabilir. Ancak şiddetli pitozis durumlarında cerrahi müdahale gerekebilir.

Cerrahi İşlem Sonrası Düzeltmeler

Blefaroplasti (göz kapağı cerrahisi) sonrası bazı hastalarda asimetri veya fazla doku çıkarılmasına bağlı çöküklük oluşabilir. Üst göz kapağı dolgusu, cerrahi sonrası bu tür komplikasyonların düzeltilmesinde tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılabilir.

Göz Kapağı Konturu Şekillendirme

Bazı kişiler, daha belirgin bir göz kapağı konturu veya daha derin bir göz kapağı kıvrımı elde etmek isteyebilir. Üst göz kapağı dolgusu, göz kapağının konturunu şekillendirmek ve daha estetik bir görünüm sağlamak için kullanılabilir.

Üst göz kapağı dolgusu, doğru hasta seçimi ve uzman bir hekim tarafından uygulandığında, yukarıda belirtilen durumlarda etkili sonuçlar verebilir. Ancak her estetik işlemde olduğu gibi, gerçekçi beklentiler ve işlemin sınırlamalarının anlaşılması önemlidir.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Avantajları Nelerdir?

Üst göz kapağı dolgusu, göz çevresi estetiğinde birçok avantaj sunan modern bir uygulamadır. Bu işlemin sağladığı faydalar aşağıda detaylı olarak açıklanmıştır:

Non-İnvazif Olması

Üst göz kapağı dolgusu, cerrahi müdahale gerektirmeyen non-invazif bir işlemdir. Bu özelliği, ameliyattan korkan veya ameliyat için uygun olmayan hastalar için ideal bir alternatif oluşturur. İşlem sırasında sadece ince iğneler veya kanüller kullanılır, kesi yapılmaz ve dikiş atılmaz.

Hızlı Uygulama ve Sonuç

İşlem genellikle 15-30 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır ve sonuçlar hemen görülmeye başlar. Bu, yoğun iş temposuna sahip kişiler için büyük bir avantajdır. Hasta, işlem sonrası günlük yaşamına hemen dönebilir, uzun iyileşme süreci veya işten uzak kalma sorunu yaşamaz.

Minimal İyileşme Süresi

Cerrahi işlemlerde görülen uzun iyileşme süresi, dolgu uygulamalarında söz konusu değildir. İşlem sonrası hafif şişlik ve morarma olabilir, ancak bunlar genellikle birkaç gün içinde geçer. Hastalar genellikle işlem sonrası hemen sosyal hayatlarına dönebilirler.

Doğal Sonuçlar

Doğru teknik ve uygun dolgu maddesi kullanıldığında, üst göz kapağı dolgusu son derece doğal sonuçlar verir. Hyalüronik asit bazlı dolgular, dokuya uyumlu olduğundan ve vücutta doğal olarak bulunan bir madde olduğundan, yapay veya abartılı bir görünüm oluşturmaz.

Geri Döndürülebilirlik

Hyalüronik asit dolgularının en önemli avantajlarından biri, gerektiğinde geri döndürülebilir olmasıdır. Eğer hasta sonuçtan memnun kalmazsa veya beklenmeyen bir reaksiyon gelişirse, hyaluronidaz enzimi enjekte edilerek dolgu maddesi çözülebilir ve etkisi ortadan kaldırılabilir.

Cilt Kalitesini İyileştirme

Hyalüronik asit, cilt nemini artıran ve kollajen üretimini teşvik eden bir maddedir. Bu nedenle üst göz kapağı dolgusu sadece hacim kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda göz çevresindeki cildin kalitesini de iyileştirir. Daha sıkı, nemli ve canlı bir cilt görünümü sağlar.

Çok Yönlü Düzeltme İmkanı

Üst göz kapağı dolgusu, göz çevresindeki çeşitli sorunları aynı anda düzeltebilir. Çöküklük, hacim kaybı, asimetri ve ince çizgiler gibi birden fazla problemi tek bir seansta ele alabilir. Bu da hastalar için zaman ve maliyet açısından avantaj sağlar.

Az Sayıda Yan Etki

Doğru uygulandığında, üst göz kapağı dolgusunun yan etkileri minimal düzeydedir. En sık görülen yan etkiler hafif şişlik, morarma ve kızarıklıktır, bunlar da genellikle kısa sürede geçer. Ciddi komplikasyon riski, cerrahi işlemlere kıyasla çok daha düşüktür.

Anestezi Gerektirmemesi

İşlem genellikle topikal anestezik kremler kullanılarak gerçekleştirilir, genel anestezi gerektirmez. Bu, anestezi komplikasyonları riskini ortadan kaldırır ve işlemi daha güvenli hale getirir.

Kombine Tedavilere Uygunluk

Üst göz kapağı dolgusu, diğer estetik uygulamalarla kolaylıkla kombine edilebilir. Botoks, mezoterapi, kimyasal peeling gibi işlemlerle birlikte uygulanarak daha kapsamlı bir göz çevresi gençleştirme sonucu elde edilebilir.

Bu avantajlar, üst göz kapağı dolgusunu göz çevresi estetiğinde giderek daha popüler bir seçenek haline getirmektedir. Ancak her estetik işlemde olduğu gibi, en iyi sonuçlar için işlemin doğru endikasyonlarda, uzman hekimler tarafından uygulanması son derece önemlidir.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Kalıcı mıdır?

Üst göz kapağı dolgusunun kalıcılığı, birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu konunun detaylarını şöyle açıklayabiliriz:

Dolgu Maddesinin Türü ve Kalıcılığı

Üst göz kapağı dolgusunda en sık kullanılan maddeler hyalüronik asit bazlı dolgulardır. Hyalüronik asit, vücudumuzda doğal olarak bulunan ve zamanla vücut tarafından emilen bir maddedir. Bu nedenle, hyalüronik asit bazlı dolgular kalıcı değil, geçici etkiye sahiptir.

Piyasada farklı yoğunluklarda ve çapraz bağlanma derecelerinde hyalüronik asit dolguları bulunmaktadır. Göz çevresi gibi hassas bölgeler için genellikle daha ince, yumuşak ve düşük yoğunluklu dolgular tercih edilir. Bu tür dolgular, daha hızlı metabolize olduğundan kalıcılık süreleri nispeten daha kısadır.

Ortalama Kalıcılık Süresi

Üst göz kapağı dolgusunun etkisi genellikle 6-12 ay arasında sürer. Ancak bu süre, kullanılan dolgu maddesinin özelliklerine, uygulanan miktara, hastanın metabolizma hızına ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir. Bazı hastalarda dolgunun etkisi 6 aydan daha kısa sürerken, bazılarında 12 aydan daha uzun sürebilir.

Kalıcılığı Etkileyen Faktörler

Üst göz kapağı dolgusunun kalıcılığını etkileyen başlıca faktörler şunlardır:

Metabolizma Hızı

Hızlı metabolizmaya sahip kişilerde, dolgu maddesinin vücut tarafından emilimi daha hızlı gerçekleşir. Bu nedenle, yüksek metabolizma hızına sahip hastalarda dolgunun etkisi daha kısa sürebilir.

Fiziksel Aktivite Düzeyi

Yoğun fiziksel aktivite, vücuttaki metabolik süreçleri hızlandırabilir. Düzenli ve yoğun egzersiz yapan kişilerde dolgunun etkisinin daha kısa sürdüğü gözlemlenmiştir.

Yaş ve Cilt Yapısı

Yaşlı hastalarda ve kuru cilt yapısına sahip kişilerde, hyalüronik asidin cilt tarafından daha hızlı emildiği ve dolayısıyla etkisinin daha kısa sürdüğü bilinmektedir.

Uygulanan Bölgenin Hareketliliği

Göz çevresi, yüzün en hareketli bölgelerinden biridir. Sık göz kırpma, mimik hareketleri ve ifade değişiklikleri dolgu maddesinin daha hızlı metabolize olmasına neden olabilir.

Güneş Maruziyeti

UV ışınlarına aşırı maruziyet, hyalüronik asidin parçalanmasını hızlandırabilir. Bu nedenle, güneşli bölgelerde yaşayan veya sık güneşlenen kişilerde dolgu etkisinin daha kısa sürmesi beklenebilir.

İdame Tedavisi ve Tekrar Uygulamalar

Üst göz kapağı dolgusunun etkisini sürdürmek için, dolgu maddesinin metabolize olmasına bağlı olarak belirli aralıklarla tekrar uygulamalar gereklidir. Genellikle hastalar, dolgunun etkisi azalmaya başladığında (genellikle 6-12 ay sonra) tekrar uygulama yaptırırlar.

Düzenli tekrar uygulamalar sayesinde, cilt altındaki kollajen ve elastin üretimi sürekli olarak teşvik edilir. Bu da zamanla göz çevresindeki cildin kalitesinin iyileşmesine ve dolgu ihtiyacının azalmasına yol açabilir. Bazı hastalarda, uzun süreli düzenli uygulamalar sonucunda tekrar uygulama aralıkları uzayabilir.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Sonrası Ağrı Olur Mu?

Üst göz kapağı dolgusu sonrası ağrı ve rahatsızlık, hastaların en çok merak ettiği konulardan biridir. Bu konuyu ayrıntılı olarak ele alalım:

İşlem Sırasındaki Ağrı

Üst göz kapağı dolgusu uygulaması sırasında hasta genellikle minimal düzeyde ağrı hisseder. İşlem öncesinde uygulanan topikal anestezik kremler, enjeksiyon sırasında oluşabilecek ağrıyı büyük ölçüde azaltır. Ayrıca, günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin çoğu lidokain içermektedir. Lidokain, enjeksiyon bölgesini anında uyuşturarak işlemin konforlu geçmesini sağlar.

Bununla birlikte, göz çevresi oldukça hassas bir bölge olduğundan, hafif bir baskı veya çekme hissi yaşanabilir. Bu his genellikle tolere edilebilir düzeydedir ve işlem kısa sürdüğü için uzun süreli bir rahatsızlık yaratmaz.

İşlem Sonrası Ağrı ve Rahatsızlık

İşlem sonrasında, hastaların çoğu hafif bir hassasiyet veya gerginlik hisseder. Bu durum genellikle birkaç saat ile birkaç gün arasında devam eder ve giderek azalır. İşlem sonrası ağrının şiddeti ve süresi, kişinin ağrı eşiğine, uygulanan dolgu miktarına ve uygulama tekniğine bağlı olarak değişebilir.

Üst Göz Kapağı Dolgusu Fiyatları 2025

Üst göz kapağı dolgusu fiyatları, şehirden şehire ve bölgeden bölgeye önemli farklılıklar gösterir.

Üst göz kapağı dolgusu, yüksek düzeyde uzmanlık ve hassasiyet gerektiren bir işlemdir. Deneyimli ve alanında tanınmış hekimlerin ücretlendirmesi, daha az deneyimli hekimlere göre genellikle daha yüksektir. Plastik cerrahi, dermatoloji veya göz hastalıkları uzmanları tarafından yapılan uygulamalarda fiyatlar farklılık gösterebilir.

Üst göz kapağı dolgusunda kullanılan dolgu maddesi miktarı, hastanın ihtiyacına göre değişir. Bazı hastalarda minimal düzeltme yeterli olurken, bazılarında daha fazla dolgu maddesi gerekebilir. Kullanılan dolgu miktarı arttıkça, maliyetin de artması beklenir.

İşlemin gerçekleştirildiği klinik veya hastanenin kalitesi, teknolojik altyapısı ve konfor düzeyi, fiyatlandırmayı etkileyen faktörlerdendir.

Üst Göz Kapağı Dolgusu ile Göz Kapaklarınızdaki Kırışıklıklara Son!

Üst göz kapağı dolgusu, cerrahi olmayan, hızlı sonuç veren ve minimal iyileşme süresi gerektiren bir işlem olarak, göz kapağı estetiğinde giderek daha popüler bir seçenek haline gelmektedir. Hyalüronik asit bazlı dolgular kullanılarak gerçekleştirilen bu uygulama, doğal sonuçlar sağlar ve gerektiğinde geri döndürülebilir olması büyük avantaj sunar.

Ancak her estetik işlemde olduğu gibi, üst göz kapağı dolgusunda da doğru hasta seçimi ve deneyimli uzmanlar tarafından uygulanması son derece önemlidir.

Üst göz kapağı dolgusu, doğru endikasyonlarda ve uzman ellerde uygulandığında, göz çevresinde daha genç, dinlenmiş ve canlı bir görünüm elde etmek için güvenli ve etkili bir yöntemdir. Bu işlemi düşünen kişilerin, detaylı bir konsültasyon ile kişisel ihtiyaçlarını, beklentilerini ve olası riskleri uzman bir hekimle değerlendirmesi, en doğru kararı vermelerine yardımcı olacaktır.

Detaylı Bilgi ve Sorularınız için Bize E-mail Yoluyla Ulaşabilirsiniz. Dilerseniz Bizi Instagram Adresimizden Takip Edebilirsiniz.